Kadrolu Müşterisi Olan Firma Batmaz! Kaynak: Kadrolu Müşterisi Olan Firma Batmaz!
Kadrolu Müşterisi Olan Firma Batmaz!
2008 yılında kurduğu Selduş markasıyla duşakabin sektöründe Ege Bölgesi’nin en büyük üreticilerinden biri haline gelen Bayram Şahin, başarının kaynağını iyi işle elde edilen ‘kadrolu müşterileri’ ile açıkladı
A+A-
1999 yılında Yeşilyurt’ta abisiyle beraber küçük bir atölye açarak ticarete atılan Bayram Şahin, bugün Ege Bölgesi’nin en büyük duşakabin markalarından biri olan Selduş’un sahibi. Şahin’in duşakabin alanına girmesi 2001 yılında oldu. Şahin, 2008 yılında ise Labirent Duşakabin şirketini kurarak abisinden ayrıldı ve Selduş markasıyla büyüdü. Aylık 10 bin duşakabin üretim kapasitesi ile Ege Bölgesi’nin en büyük üreticilerinden biri olan Bayram Şahin, Selduş’un markalaşmasını tek başına sağladı. İyi bir montaj ustası olan Şahin, herhangi bir eğitim almamasına rağmen ürettiği bütün duşakabin modellerini karakalem ile kendisi tasarladı. Türkiye’de ilk defa geçmeli sistemi icat eden Şahin, kendi imkanlarıyla kumlama makinesi yaptı. Şahin, son olarak duşakabindeki 3 farklı sistemi birbirine entegre eden yan panel uygulaması icat etti. Şahin, işlerini düzgün bir şekilde yaptıkları için müşterilerinin kadrolu hale geldiğini, bu durumun müşterilerin yakın çevresindeki insanların da kendilerini seçmesinde etkili olduğunu söyledi. 22 yılda önemli bir ilerleme kaydeden Bayram Şahin ticaret hayatını şu sözlerle anlattı;
Müşteriler kadrolu hale geldi
İş yerimizi açarken sermayemiz yoktu. Sipariş aldıktan sonra malzemesini satın alıp yapabiliyorduk. İşimizi büyük bir titizlikle ve çok doğru bir şekilde yapınca müşteriportföyümüz kadrolu bir hale geldi. Kadrolu müşteri ne demek? Müşterilerimiz işini gücünü bir kenara bırakıp akrabalarının, yakın çevrelerinin işlerini almak için uğraşıyordu. PVC doğrama işini yaptığımız bir müşterimiz vardı. İşi bitirdikten sonra her yeri temizledik. Doğramaları deterjanla sildik. İşi veren kişi de bunu izlemiş. Bu titizliğimizi çok beğenmiş. Başka bir arkadaşının da işini yapmamızı istedi. Arkadaşı iş için başka firmayla anlaşıp kaporasını bile vermişti. Kaporasını ödediği işin anlaşmasını iptal edip bize verdi. Bu yüzden kadrolu müşterisi olan bir firma batmaz diyoruz.
2008’de Labirent Yapı ürünleri Bayram Şahin şirketini kurdu
2008 yılında iş temposundan yorulup abimle beraber ortaklığımızı ayırdık. Ben sadece duşakabin tarafında yer aldım. Abim diğer işleri devam ettirdi. 1 Mayıs 2008 tarihinde Bayram Şahin Labirent Yapı Ürünleri şirketini kurdum. Sadece kabin yapmaya başlayınca adetlerimiz artmaya başladı. 200 metrekarelik yerimiz yetmemeye başlayınca Karabağlar Sanayi Sitesi’nde 5 katlı bir yer aldık. 5 yıl boyunca Karabağlar’da faaliyet gösterdik.
Geçmeli patlatma sistemin mucidi
Ben iyi bir montajcı ve iyi bir imalatçıyım. Piyasa ürünlerinin dışına çıkmak istedim. Kara kalemle kendim çizerek yepyeni bir ürün geliştirdim. 2012 yılında montajı kolay ve emniyetli profiller üretmeye başladım. Bu yeni ürün sayesinde montaj ve emniyet sorununu çözmüş olduk. Eskiden duşakabinde önce montaj yapılırdı sonra yerleştirilirdi. Montajcı kabinin kasasını dışarıda toplayıp yerine geçirmeye çalıştığından bazen klozetten dolayı bazen lavabodan dolayı zor anlar yaşanıyordu. Ayrıca güvenlik açısından ciddi sıkıntılar vardı. Sürgülü kapılar sürekli açılıp kapandığından üstteki rulmanlar yerinden çıkar. Biz bu sorunları bildiğimiz için ürünü yerinde montaj olacak şekilde toplamayı öngördük. Bunu da başardık. Darbelere karşı cam yerinden çıkmıyor. Geçmeli patlatma sistem adı verilen sistemi ilk ben icat ettim. Yapmış olduğumuz bütün profillerin tasarımı bize ait olup patentlenmiştir.
Kendi makinesini üretti
Camın üzerine uygulanan kumlama modellerini yapan makinamı kendi bünyemde yapmayı başardım. Piyasanın yaptıklarını değil yapamadıklarını yapmaya çalışıyoruz. İstanbul’daki firmalarla yarışabiliyoruz. Selduş’u bir dünya markası haline getirmek istiyoruz. Ben bu şirketi sıfırdan kurdum ve hiç kapanmasın istiyorum. Türkiye’deki sanayinin en büyük sıkıntısı şirketi kuran patron öldükten sonra şirketin devam ettirilememesidir. Bu işi yapacak kişiler tekrar sıfırdan bir marka yaratıyor. Neden sıfırdan başlamak zorunda kalsın. Fabrikalarımızı hiç kapanmayacak, yüzyıllarca devam edecek şekilde geleceğe hazırlamalıyız.
2013’te darbe yedik
İyi bir ürünle piyasaya çıktığımız için 2013 yılında İstanbul’da uluslararası Unicera Fuarı’na katılan İzmir’deki ilk duşakabin firması olduk. Fuardan döndükten 2 ay sonra müfettiş baskınları yaşanmaya başladık. Rutin bir denetleme değildi. Çalışma Bakanlığı müfettişleri baskın yaptı. 2 ay sonra maliye ve SSK tarafından 4 müfettiş denetimine geldi. Sonradan öğrendik ki meslektaşlarımız şikayet etmiş. Biz bu şikayetler ve denetimler yüzünden bir süre üretim yapamadık ve malzemelerimizi hurdaya göndermek zorunda kaldık.
Taşındı, büyüdü
Bu gelişmelerden sonra Karabağlar’dan taşınma kararı aldık. 2015 yılında Gaziemir Sarnıç’taki tesisimize taşındık. Selduş fabrikalaştı. Fuarlara katılmaya devam ettik. Bugün 5 bin metrekare kapalı alanıyla Ege Bölgesi’nin en büyük duşakabin firmalarından biriyiz. Biz mahalle arasında bir esnaf olmak istemiyoruz. Yurt dışına ürün satabilecek kapasitedeyiz.Yurt dışında ihracat yapmak için girişimlere başladık.İstanbul’da da bölge müdürlüğü açmayı planlıyoruz.
Pazarlamada iyi değiliz
2020’de aylık ortalama satışlarımız bu fabrikanın hedefinin çok gerisinde olduğunu düşündüğüm için . Böyle bir tesis için düşük bir rakam. Bu büyüklükte bir üretim tesisi Ege Bölgesi’nde yok. Türkiye genelinde de sınırlı sayıda vardır. Aylık 10 bin adet kabin üretecek kapasitemiz var. Pazarlama konusunda eksiklerimiz var. Çok iyi ürün üretiyoruz ama bunu pazarlama konusunda eksiklerimiz var. Firmayı ileriye taşıyacak adımları atamıyoruz. Pazarlama altyapımızı güçlendirmek için yapılandırmaya gittik. 15 yıl boyunca Koç Holding bünyesinde yöneticilik yapan bir arkadaşımızı genel müdür olarak kadromuza kattık. Pazarlama ekibimizi güçlendirip hem yurt içinde hem de yurt dışında satışlarımızı artırmayı hedefliyoruz. İyi bir noktadayız ama yaptıklarımızın karşılığını tam alabilmiş değiliz.
